Fransa’nın en ünlü gazete satıcısı Ali Akbar, 73 yıllık ömrünün son 50 yılını, Fransa’nın başkenti Paris’te gazete satarak geçirdi. Entelektüelliği ve filozoflarıyla ünlü Paris’te yıllarca kaldırımlarda “Le Monde yazıyor, Le Figaro yazıyor, olayları Liberation’da okuyun” diye bağırarak gazete sattı. Ali Akbar’ın önünde gazete sattığı yerler arasında prestijli Sciences-Po Üniversitesi de vardı. Buranın yüksek lisans öğrencileri arasında ise Fransa’nın bugünkü Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da bulunuyordu. Macron, Akbar’dan gazete satın alarak dünya siyasetini takip eden öğrenciler arasındaydı.Kültüre büyük katkıO günleri unutmayan Macron, önümüzdeki ay Ali Akbar’ı, Fransa’nın en yüksek nişanlarından bir olan ‘Liyakat Nişanı’yla ödüllendirecek. Gerekçe çok anlamlı: Akbar’ın gazete satarak Fransız kültürüne katkı yapmış olması.Fransa’ya sivil veya askeri alanda üstün hizmette bulunanlara Ulusal Liyakat Nişanı veriliyor. Halen Paris’in sokaklarında gazete satmaya devam eden Akbar, halk tarafından da çok seviliyor. Fransızlar, “Biz Ali’den sadece gazete almayız, kafeye oturur birlikte kahve içerken haberleri de konuşuruz” diyor.Pakistan’dan Fransa’ya…Pakistan’ın Rawalpindi kentinde doğan Ali Akbar, 1960’ların sonlarında bir mülteci olarak Avrupa’ya doğru yola çıkmış. Önce Hollanda’nın başkenti Amsterdam’a gelmiş. Amsterdam’da bir yolcu gemisinde iş bulmuş. Gemiyle 1972’de Fransa’nın Rouen kentine yanaşmış ve bir yıl sonra da Paris’e ulaşmış. 1980’lerde de Fransa’dan oturma izni almış. Akbar, işinde başarılı insanların her ülkede el üstünde tutulmasına da örnek olarak gösteriliyor.Meslek sırrı: Tatlı dil güler yüzAli Akbar’ın Paris’te çok sevilmesinin en önemli nedeni, mizahi kişiliği, tatlı dili, güler yüzü. Gazete satarken düzeyli şakalarını da eksik etmeyen Akbar, bu renkli, sıcak kişiliği sayesinde Paris’te entelektüellerin merkezi olan Saint-Germain’de birçok ünlü ve yazarla ahbaplık etti. Hatta ünlü İngiliz müzisyen Elton John, bir Paris ziyaretinde Akbar’a sütlü çay bile ısmarladı. Akbar’ın en büyük tutkusu ise okumak. Ama Akbar,her şeyi sadece kağıttan, özellikle de gazetelerden okuyor, dijitale yüz vermiyor.