ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail parlamentosundaki konuşması sırasında "Filistin'i tanıyın" pankartları açan milletvekilleri Eymen Avde ve Ofer Cassif, zorla dışarı çıkarılmıştı.Trump, İsrail parlamentosuna hitap ettiği sırada milletvekilleri Avde ve Cassif, Filistin'in tanınmasını talep eden pankartlar açtı. "Filistin'i tanıyın" yazılı pankartları tutan ve sloganlar atan Avde ile Cassif, salondakilerin fiziksel müdahalesiyle dışarı çıkarıldı.Trump, Avde ve Cassif'in zorla dışarı çıkarılmasının ardından "Bu çok etkili oldu." dedi.CNN TÜRK’ten Rabia Asel Atmaca’nın sorularını yanıtlayan Ofer Cassif, Trump’ın İsrail Meclisi konuşmasını protesto ederken şunları söyledi: “İki kişilik ve iki megalomanyak suçlu, Netanyahu ve Trump’ın arasında yapılan o iğrenç flört ve ikiyüzlülük gösterisi gerçekten rahatsız ediciydi.”TRUMP'I İSRAİL'DE PROTESTO EDEN İSİM CNN TÜRK'E KONUŞTU ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Meclisi'nde konuşurken muhalif milletvekilleri Trump'ı protesto etmiş, ellerinde "Filistin'i tanıyın" yazısı tutmuşlardı. O isimlerden biri olan Ofer Cassif, CNN TÜRK'ten Rabia Asel Atmaca'ya konuştu. "İsrail Meclisi'ndeki ikiyüzlülük iğrençti. Protesto etmek zorundaydım. Çünkü Gazze'de soykırım yaşanıyor" dedi. İşte o özel röportaj...ABD Başkanı Trump'a İsrail Meclisi'nde protesto şoku! 'Filistin'i tanı'Rabia Asel Atmaca: Sayın Cassif, hepimiz Trump'ı İsrail Meclisi'nde protesto edişinizi izledik. Trump'ı neden protesto ettiniz? Motivasyonunuz neydi? Ve sizi meclisten dışarı çıkarırlarken neler yaşandı?"İKİ MANYAK SUÇLU BİRBİRİNİ ÖVÜP DURDU, İĞRENÇ ANLARDI"Ofer Cassif: Böyle bir tören, ne diyeyim oldukça iğrençti. İki kişilik ve iki megalomanyak suçlu, Netanyahu ve Trump’ın arasında yapılan o iğrenç flört ve ikiyüzlülük gösterisi gerçekten rahatsız ediciydi. Bu korkunç olaya karşı protesto etmek bir zorunluluktu. Ve biz de bunu yaptık. Biz müdahale etmedik, bağırmadık, hatta konuşmadık bile. Sadece o kağıtları tuttuk. Ve kağıtların içeriği de bir zorunluluktu. İki sebepten dolayı. İlk olarak, son 2 yıl içinde Gazze’de bir soykırım yapıldığını unutmayalım. Ve bu soykırım ve vahşetlerden Netanyahu ve hükümeti sorumlu olsa da unutmayalım ki bu Amerikan yönetimlerinin desteğiyle yapıldı. Önce Biden sonra da Trump tarafından. Trump’ın birdenbire bir kurtarıcı gibi gösterilmesini oldukça garip, hatta grotesk buluyorum. Ve son 7 aydır, marttan itibaren aslında Trump, İsrail’in anlaşmayı ihlal etmesinin ardından İsrail’i destekledi ve soykırımı durdurabilecek ve İsrailli rehineleri serbest bırakabilecek bir fırsatı yok saydı. O, bu vahşetlerin, İsrailli rehinelerin kurban edilmesinin de parçasıdır, suç ortağıdır, bir kahraman değil. Bunun ötesinde “Filistin’i tanıyın” mesajı geleceğe dair bir mesajdır. Bu mesaj, Mısır’daki Şarm El-Şeyh zirvesi öncesinde çok önemliydi. Çünkü o zirvede bir Filistin devleti ve iki devletli çözümden hiç bahsedilmedi. Ve bu açıkça, bu topraklardaki iki halk için barış adına bir mesajdır. Çünkü yıllardır, 1967 işgalinden beri şunu söylüyoruz: Tek çözüm askeri bir çözüm değildir, tek çözüm Filistinlilerin bu korkunç, ölümcül işgal ve baskıdan kurtarılacağı bir siyasi çözümdür. İşte mesaj buydu.Rabia Asel Atmaca: Ve mecliste Ilan Pappe'den “Filistin'in etnik temizliği” isimli bir kitabı okuyordunuz. Bu aşikar bir şekilde mesaj ama siz ne mesaj vermek istediniz?Ofer Cassif: Mesaj oldukça açık. Geçmişin suçlarını tanımadan barışa doğru ilerlememiz mümkün değil. Ve işte bu da bunun bir parçası. Bu bana, George Orwell’in 1984 adlı ünlü kitabında söylediği şeyi hatırlatıyor. Orada, “Şu anı kontrol edenler, geçmişi de kontrol ederler. Ve geçmişi kontrol edenler, geleceği kontrol ederler,” demişti. Ve artık bu, Orwell’in alıntısı değil, benim sözüm. İki halk için, nehir ile deniz arasında ve ötesinde yaşayan herkes için daha iyi bir gelecek inşa edebilmek adına, önce geçmişi tanımamız gerekiyor. Geçmişle yüzleşmeli ve onu kabullenmeli sonra da Filistinliler ve İsrailliler için barış ve adalet dolu bir geleceğe doğru ilerlemeliyiz. Filistin’in etnik temizliklerinin tanınması gerekiyor, ki bunun sorumluluğu Siyonist hareket ve sonrasında İsrail Devleti’ne aittir. Bu bir zorunluluk. Bu, uzlaşının ve adaletin bir parçası. Aynı zamanda hepimiz için daha iyi bir gelecek, iyi bir gelecek için de gereklidir.Rabia Asel Atmaca: Biliyorsunuz Trump'ın İsrail Meclisi'ndeki konuşma Netanyahu'yu ve Gazze'deki başarısını övmekten ibaretti. "Netanyahu bir kahraman." dedi. "Netanyahu artık savaşta değil." dedi. Neler söylemek istersiniz bu konuda?Ofer Cassif: Bu, megalomanların birbirlerini pohpohluyor olmalarına şaşırmamalı. Ve iki suçlu, birbirlerine yardım etmeye çalıştıklarında eğer birbirlerine rakip suç ailelerine ait değillerse durum böyle olur. İşte tam da durum böyle. İki megalomanla, iki psikopatla, iki siyasi diktatörle uğraşıyoruz; ve bu kişiler, kendilerine hizmet ettiğinde birbirlerine yardım etmeye çalışacaklardır. Tabii ki bu, birbirlerine karşı duydukları bir karşılıklı sempati nedeniyle değil. Aslında her biri sadece kendisini seviyor. Ve kendilerini zor bir durumda bulduklarında, diğerinin onlara yardımcı olabileceğini düşünüyorlar. O yüzden işbirliği yapıyorlar. Durum bu. Daha önce de söylediğim gibi, bu, karşılıklı pohpohlamanın ve kendini pohpohlamanın iğrenç bir olay, tören ya da gösterisiydi. Ben her türlü kişilik kültünü nefretle karşılarım, ki ben bir komünistim ve komünizmin geçmişini çok iyi bilirim.Rabia Asel Atmaca: ABD Başkanı Trump, "Savaş bitti." dedi. Savaş gerçekten bitti mi? Ateşkesin ilk aşaması tamam gibi. Peki, bundan sonrası? Ne olacak? Neler söylersiniz?Ofer Cassif: Bence burada bir savaş yoktu, bir soykırım vardı. Bu tamamen farklı bir şey. Ve ben buna soykırım demekte ısrar ediyorum. Bunun için son 2 yılda toplamda 10 ay boyunca demokratik parlamentodan, demokratik bir devletin parlamentosundan uzaklaştırıldım.Tabii, burada biraz alaycı bir şekilde söylüyorum. Dolayısıyla burada bir savaş yoktu, bir soykırım vardı. Bunun çok net olmamız gerekiyor. Ben hep şunu söylüyorum; Bir savaş, çatışma, vs. Adalet sağlanana kadar bitmiş sayılmaz. Eğer Trump ya da başkası, barışın kuvvetle ve zorla sağlanabileceğini düşünüyorlarsa ve herhangi birini zorlayarak barışın sağlanabileceğini düşünüyorlarsa, barışın adalet olmadan sağlanabileceğini düşünüyorsa, bu doğru değildir.Rabia Asel Atmaca: Trump Netanyahu'ya, "Ona benim bile bilmediğim silahları verdim. O da onları güzelce kullandı." dedi. Nasıl bir lider bu sözleri söyleyerek kendini barış elçisi ilan eder ve Nobel Barış Ödülü'nü almayı hak ettiğini düşünür?Ofer Cassif: Eğer bu kadar trajik, şiddet dolu ve masum insanların kanıyla yoğrulmamış olsaydı, güzel bir şaka olurdu. Açıkça söylemek gerekirse, en azından bir Nobel Ödülü'nü hak etmiyor. Sadece İsrail’e silah sağladığı ve Gazze’deki soykırımlar, savaş suçları ve vahşetleri işlemek için İsrail’i desteklediği için değil, aynı zamanda Trump, yani açıkça ve birden fazla kez Gazze’yi temizlemekten bahsetti.Rabia Asel Atmaca: ABD Başkanı, İsrail Meclisi'nde Orta Doğu'da 'altın çağı'n başladığını söyledi. Bu söz konusu altın çağ, özellikle Gazze'deki insanların hayatında nasıl bir yer bulabilir?Ofer Cassif: Trump'ın aklındaki benzerlik, 19. yüzyılda Amerika’daki altına hücum olaylarıydı, İnsanlar, bildiğiniz gibi çok sık bir şekilde altın ararken ya birbirlerini öldürüyorlardı ya da ölüyorlardı. Belki de, mecaz anlamda, başkalarının altın arayarak ölmesini istiyor.Bunu yaparak, dediğim gibi, bir altın çağ olamaz; çünkü adalet olmadan barış ve istikrar sağlanamaz.Moskova'da Rusya- Suriye görüşmesi! Ahmed Şara'nın Putin'den 'Beşar Esad' isteğiSon dakika...Pakistan-Afganistan çatışması! Kabil'de peş peşe patlamalar