BATIKAN ALTAŞ / MİLLİYET.COM.TR - 17 Temmuz 2000'de Beşar Esad, 69 yaşında hayatını kaybeden ve Suriye'yi 30 yıl boyunca 'demir yumruk'la yöneten babasının ardından Suriye'nin yeni devlet başkanı oldu. Geçen sene bugün ise (8 Aralık 2024), Hafız ve Beşar'a ait her şey yerle bir edildi.Beşar Esad, başlarda babasının halefi olarak yetiştirilmemişti. Suriye Cumhurbaşkanlığı makamına gelişine giden yol, ağabeyi Basil'in 1994'lerin başlarında Şam yakınlarındaki bir trafik kazasında ölmesiyle açıldı. Beşar Esad bu sırada Londra'da göz hastalıkları uzmanlığı eğitimi alıyordu.İlginizi ÇekebilirBasil'in ölümünden sonra, küçük kardeşini Suriye'de iktidara hazırlama planları yapıldı. Beşar, seçimde tek aday olduğu referandumu, oyların yüzde 97'den fazlasını alarak kazandı.Hafız Esad'ın ölüm günü olan 10 Haziran 2000'de, parlamento anayasayı değiştirerek başkan olmak için gerekli minimum yaşı düşürdü. Bu değişiklik, 1965 doğumlu olan Beşar Esad için özel olarak yapılmıştı.Esad, babasının ölümünün hemen ardından silahlı kuvvetler başkomutanı ve iktidardaki Baas Partisi lideri olarak atandı.Geçen yıl rejimin devrilmesinin ardından kutlamalarda yaşanan karmaşanın aksine, bu yıl Umayyad (Emevi) Meydanı çevresinde polis ve güvenlik güçlerinin aldığı önlemler dikkat çekti. Meydana girişlerde güvenlik kontrol noktaları oluşturuldu; yeni polis araçlarıyla bölgede düzen sağlandı.Bir yıl önce ülkenin geleceğine ilişkin belirsizlikler gündemdeyken, bugün bu soruların önemli bir bölümünün yanıt bulduğu ifade ediliyor. Suriye’de rejim değişikliğinin ardından beklenen kapsamlı şiddet ve yeni bir iç savaşın ortaya çıkmadığı, mart ayında kıyı bölgelerinde ve haziranda Süveyda’da yaşanan olayların ise yabancı müdahaleye rağmen sınırlı düzeyde kaldığı bildirildi. Olaylarla ilgili olarak güvenlik güçleri hakkında soruşturmaların yürütüldüğü ve davaların açıldığı aktarıldı.Yeni hükümetin uluslararası tanınırlık elde ettiği, Ahmed el-Şara’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin terör listelerinden çıkarıldığı ve ülkenin ekonomik göstergelerinde yaptırımların gevşetilmesiyle iyileşme görüldüğü belirtildi.Milliyet devrimin ilk yılında yeni Suriye’nin röntgenini çektiKRİTİK DÖNÜM NOKTALARI Uzman değerlendirmelerine göre, rejim sonrası süreçte ilk önemli dönüm noktası, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Şam ve Riyad’a yaptığı ziyaretler oldu. Bu temasların Arap ülkelerinin yeni Suriye yönetimiyle ilişki kurmasında belirleyici rol oynadığı belirtiliyor.İkinci dönüm noktası ise ABD Başkanı Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararını duyurması ve Şara ile Riyad’da gerçekleştirdiği ilk görüşme olarak gösteriliyor. Bu adımın, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın ortak diplomatik girişimleriyle mümkün olduğu vurgulanıyor.Haziran ayında Süveyda’da yaşanan gelişmeler, üçüncü kritik aşama olarak değerlendiriliyor. İsrail’in Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı bahçesi ile Savunma Bakanlığı binasına yönelik saldırılarının ardından Suriye ordusunun bölgeden çekildiği; Süveyda’nın fiilen Şam’dan bağımsız hareket etmeye başladığı bildirildi. Bu olayların, Şam-SDG entegrasyon görüşmelerini de olumsuz etkilediği kaydedildi.ÇÖZÜLMEYEN MESELE: TERÖR ÖRGÜTÜ SDG Ülkede birçok alanda ilerleme kaydedildiği belirtilse de doğu bölgelerinin hâlen Suriye Demokratik Güçleri (SDF/SDG) kontrolünde olması, çözüm bekleyen en kritik başlıkların başında geliyor. Üç yıldızlı Suriye bayrağında doğuyu temsil eden yıldızın simgesel önemine dikkat çekilirken, bu bölgelerde Esad rejiminin düşüşünün yıldönümü kutlamalarının SDF tarafından yasaklandığı aktarılıyor.10 Mart’ta Şara ile Mazlum Abdi arasında imzalanan entegrasyon anlaşmasının SDF tarafından uygulanmadığı hatırlatılıyor. Anlaşma için belirlenen sürenin yıl sonunda dolacağı; kutlamaların ardından Şam’ın SDG meselesine yoğunlaşmasının beklendiği ifade ediliyor.DEVRİMİN 1. YILI NASIL KUTLANDI?Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, devrik rejimin yıkılışının yıl dönümünde, sabah namazını kıldığı Emevi Camisi'nde "kardeşlik" mesajı verdi.Geçen yıl Şam'a girdiği askeri kıyafetle camiye gelen Şara'ya, Dışişleri Esad Hasan Şeybani'nin de bulunduğu bazı bakanlar da eşlik etti.Şara, Suudi Arabistan'da devrik rejimin yıkılışının yıl dönümü münasebetiyle camiye takdim edilen Kabe örtüsünden alınan ve üzerine Kur’an-ı Kerim ayetleri işlenen hediyeyi açtı.Sorunların ortasında özgürlük heyecanıDaha sonra halka hitaben yaptığı konuşmada, Kabe örtüsünden bir parçanın Emevi Camisinde bulunmasını istediğini belirten Cumhurbaşkanı Şara, "Böylece Mekke-i Mükerreme'den Şam diyarına uzanan sevgi ve kardeşlik bağları güçlenmiş oluyor." dedi.Devrimin yıl dönümüne değinen Şara, "Emevi Camisinden Şam'a girdiğimiz o anla birlikte, tüm ümmet için yeni bir tarih yazan devrimcileri ve kahraman savaşçıları hatırlıyoruz." ifadelerini kullandı.Namaz çıkışında tekbirler getiren Suriyeliler, Cumhurbaşkanı Şara'yı selamladı.Öte yandan, devrik rejimin yıkıldığı gün olan 8 Aralık’ın ülke genelinde Ulusal Bayram ilan edilmesi kapsamında çeşitli illerde kutlama hazırlıkları sürüyor.Şam'da Mezze Bulvarı’nda askeri geçit töreni yapılması beklenirken, Emevi Meydanı'nda kutlamalar için platformlar kuruldu.61 YILLIK BAAS REJİMİNİ DEVİREN HALK, GELECEĞE UMUTLA BAKIYORSuriye'de 8 Aralık 2024'de Baas rejimin devrilmesinin ardından özgürlüklerine kavuşan Suriye halkı, geçen bir yılı değerlendirdi.Hama ilinden üniversite öğrencisi Ahmed Keyali, ülkede hem siyasi hem ekonomik hem de güvenlik alanında büyük değişiklikler yaşandığını, Suriye'nin uzun süre sonra tamamen dünyaya açıldığını söyledi.Memur maaşının 15 dolardan 100 dolara yükseldiğini aktaran Keyali, "Hamdolsun, fiyatlar, maaşlar ve genel yaşam koşulları eskisine göre çok daha iyi. Artık kimliklerin alındığı ve insanların taciz edildiği dönem bitti. Olumsuzluk görmüyoruz ama durumun oturması için zamana ihtiyaç var." dedi.FOTOĞRAF: UĞUR YILDIRIM / MİLLİYET"ESKİDEN CEHENNEMDE GİBİ YAŞIYORDUK" Beşşar Esad rejimi döneminde hapishanede tutulan, rejimin devrilmesinin ardından özgürlüğüne kavuşan Halid Hüseyin de yaşanan değişimi, "Eskiden cehennemde gibi yaşıyorduk. Tutuklular çıkarıldı. Annelerin yüreğine sevinç kondu. Ben hükümlüydüm ve umudumu kaybetmiştim ama mücahitler beni hapisten çıkardı" sözleriyle anlattı.Artık karakola gönüllü olarak gidip sorun çözebildiklerini belirten Hüseyin, "Zulüm yok, baskı yok. Bu kurtuluşun bize verdiği en büyük mutluluk" diye konuştu.FOTOĞRAF: UĞUR YILDIRIM / MİLLİYET"ESAD'İN VARLIĞI UMUDUN YOKLUĞU DEMEKTİ, UMUT YENİDEN DOĞDU"Yusuf es Sellum ise en büyük değişimin artık umut dolu olduklarını vurgulayarak "Devrik Beşar Esad'in varlığı umudun yokluğu demekti. Şimdi umut yeniden doğdu." ifadelerini kullandı."ARTIK İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VAR"Bir yıl içinde birçok şeyin değiştiğini belirten İbrahim Sebahi de "Artık insanın ifade özgürlüğü var. Aklına geleni söyleyebiliyorsun. Güvenlik var, umut var. Eskiden geleceğimiz yoktu ama şimdi yaptığın her işte Allah seni muvaffak ediyor." değerlendirmesinde bulundu.Sebahi, Suriye'de durumun daha iyiye gideceğini inandıklarını sadece zaman gerektiğini vurguladı."DEVRİM BİZE GELECEĞE DAİR IŞIK VERDİ" Mutaz Keylani de 2011’den bu yana "tam bir karanlık içinde" olduklarını belirterek, "Devrim bize geleceğe dair ışık verdi. Durum yaklaşık yüzde 90 değişti. Önceden bir tek kelime konuşmaktan bile korkuyorduk. Şimdi korku diye bir şey yok." dedi.Halepli Alaeddin Kubeysi de ülkedeki değişime dikkati çekerek, yurt dışına gidenlere yeniden ülkeye dönme çağrısında bulundu.Kubeysi, "Şükürler olsun, Allah’a hamdolsun. Nereden nereye geldiğimizi herkes görüyor. Ülke ancak kendi halkıyla gelişir. Tüccarından esnafına kadar herkes geri dönmeli. Şimdi durumumuz Allah’ın izniyle daha iyi. Hizmetler düzeldi. Benzin kuyrukları bitti. İnsanlar artık rüşvet korkusu ile yaşamıyor." diye konuştu.Hizmetlerdeki iyileşmeye işaret eden Kubeysi, "Ahlaki anlamda da büyük değişim oldu. Eskiden yaşadığımız dönem çok farklıydı ama şimdi daha iyiye gidiyoruz." ifadelerini kullandı.Bilgisayar mühendisliği öğrencisi Muhammed Bablis de geçmişte ülkede özgürlük alanlarının oldukça dar olduğunu hatırlattı.FOTOĞRAF: UĞUR YILDIRIM / MİLLİYET"HER ŞEY GÜN GEÇTİKÇE DAHA İYİYE GİDİYOR" Bablis, "Suriye eskiden çok kapalıydı. Ne gelişim vardı ne de farkındalık. Özgürce konuşamazdık, birçok şey yasaktı. Ekonomi de çok kötüydü. Şimdi ise fikirlerimizi rahatça dile getirebiliyoruz ve insanlar sesimizi duyuyor."dedi.Geleceğe yönelik beklentilerini paylaşan Bablis, "Daha modern teknoloji, akıllı evler ve yükseköğretimde kapsamlı müfredat değişiklikleri yapılmasını istiyorum. Özellikle bilgi teknolojileri alanında gelişme şart." şeklinde konuştu.Suriye’deki sosyal ve kamusal gelişmeleri değerlendiren Diyana Humavi de ise "sadece konuşabilmenin bile" bir başarı olduğunu söyledi."Artık insanlar fikirlerini özgürce ifade edebiliyor ve kamu hayatına katılabiliyor. Bu çok güzel bir duygu, hamdolsun" diyen Humavi, bugünkü durumun geçen yıla göre çok farklı olduğunu belirterek, "Her şey gün geçtikçe daha iyiye gidiyor. İnsanlar artık hükümete daha çok tepki gösteriyor ve katkıda bulunmak istiyor" ifadelerini kullandı.Elektrik ve diğer hizmetlerin iyileştiğine dikkati çeken Humavi, “Hamdolsun, insan gelişmeyi hissediyor ve bu sürecin daha da iyiye gitmesini umut ediyoruz. "değerlendirmesinde bulundu.Suriyeli gazeteci Celal Samsam da Suriye'nin yeni bir ülke olarak yeniden inşa edilmeye ihtiyaç duyduğunu söyledi.Samsam, “Kurumlarda ve şehirde hızlı bir değişim var; önümüzdeki yıllarda daha da iyi olmasını diliyoruz." dedi.