MİLLİYET.COM.TR / Londra merkezli The Economist dergisi artık bir gelenek haline getirdiği ve her yıl merakla beklenen yeni yılın ruhunu okumaya çalıştığı 2026 kapağını yayımladı.Derginin editörü Tom Standage, 2026’ya damga vuracak gelişmeleri kaleme aldığı yazıda tek bir cümleyi merkeze oturttu:Alıntı Metni2025 boyunca uluslararası siyasetin ritmini belirleyen ana aktörün ABD Başkanı Donald Trump olduğu hatırlatılırken; ticaretten güvenliğe, Orta Doğu’dan Avrupa savunmasına kadar pek çok alanda onun alışılmadık tarzının normları yerinden oynattığı vurgulayan Standage, bu dönemi tarif ederken “Trump kasırgası” anlamına gelem yeni bir kavram kullandı: “Trumpnado.” Ve bu kasırganın 2026’da döndüreceği 10 kritik öngörüyü de şöyle sıraladı:ABD, 250. YILINDA TARİHİ BİR AYRIŞMAYA DOĞRUÖngörüye göre ABD, kuruluşunun 250. yıldönümüne giderken siyasi kutuplaşma tarihin en keskin noktasında. Cumhuriyetçiler ve Demokratlar ülkenin geçmişini bambaşka hikayelerle anlatıyor. 2026 yılının Kasım ayındaki ara seçimler yalnızca sandıktan ibaret olmayacak; ülkenin gelecek vizyonunun nerede çizileceğine karar verecek.Ne var ki uzmanlara göre, Demokratlar Temsilciler Meclisi’ni kazansa bile Trump’ın yönetim tarzı yani gümrük duvarları, sert tehditler ve ardı arkasına gelen başkanlık kararnameler kesintisiz devam edecek.2) YENİ BİR SOĞUK SAVAŞ MI, YOKSA PAZARLIK DÜZENİ Mİ?Analistlerin bir kısmı dünyanın ABD ve Çin liderliğindeki iki kutup arasında sert bir rekabete sürüklendiğini düşünüyor. Diğer bir grup ise Trump’ın sezgiye dayalı diplomasisinin dünyayı Amerikan, Rus ve Çin etki alanlarına ayıracağını savunuyor.Ancak The Economist öngörülerinde her iki teoriyi de fazla yüzeysel buluyor. Çünkü Trump büyük stratejilere değil, anlık çıkar hesaplarına, bire bir pazarlıklara inanıyor. Bu da kurallara dayalı eski küresel düzenin hızla dağılması anlamına geliyor. Yerine ise “istekliler koalisyonları” yani geçici, esnek, amaç odaklı birliktelikler geçecek.SAVAŞ VE BARIŞ ARASINDA İNCE BİR SİS PERDESİÖngörülere göre 2026’da dünya, savaş ile barış arasındaki çizginin hiç olmadığı kadar belirsiz olduğu bir döneme girecek. Gazze’deki kırılgan ateşkes korunabilir; ancak Ukrayna, Sudan ve Myanmar’da çatışmaların süreceği öngörülüyor.Rusya ve Çin’in gri bölge hamleler, Baltık kıyılarından Güney Çin Denizi’ne kadar ABD’nin müttefikleriyle kurduğu bağları test edecek. Gerilim, yalnızca kara ve denizlerde değil, arktik buzulların arasında, uzay yörüngesinde, deniz tabanında ve siber dünyanın karanlık dehlizlerinde büyüyecek.AVRUPA İÇİN ZAMAN DARALIYORÖte yandan 2026 öngörülerine göre Avrupa, uzun yıllardır karşılaşmadığı ölçekte bir sınavla yüz yüze. Savunma harcamalarını artırmak zorunda ancak aynı anda ABD ile ilişkileri sağlam tutmak, ekonomik büyümeyi canlandırmak ve hızla genişleyen bütçe açıklarını dizginlemek de gerekiyor.Kemer sıkma politikalarının aşırı sağın elini güçlendirme ihtimali ise Brüksel’i tedirgin ediyor. Yeşil dönüşüm, serbest ticaret ve savunma yatırımlarını aynı anda yürütmeye çalışmak, Avrupa’nın kapasitesini aşabilir. Savunma harcamalarındaki artış büyümeyi bir miktar canlandırsa bile, The Economist’e göre kalıcı bir çözüm sunmayacak.ÇİN, KARGAŞADA KENDİ SESSİZ GÜCÜNÜ ARTTIRIYORKendi içinde deflasyon, büyüme yavaşlaması ve üretim fazlası gibi yapısal sorunlarla boğuşan Çin, buna rağmen Trump’ın “Önce Amerika” politikalarının açtığı boşluğu değerlendirmeye hazırlanıyor.Öngörülere göre Pekin, özellikle küresel güneyde ticaret anlaşmalarını hızlandırarak kendini “daha istikrarlı ortak” olarak sunacak.Trump’la çipler, soya fasulyesi gibi konularda taktiksel anlaşmalar gerçekleştirmekten rahatsızlık duymuyorlar. Ama esas çaba, ilişkileri çatışmadan uzak tutarak tamamen ticari zeminde yürütmek.YENİ FED BAŞKANI PİYASALARIN KADERİNİ BELİRLEYEBİLİRAmerikan ekonomisi Trump’ın tarifelerine beklenenden daha güçlü direnmiş olsa da küresel büyüme üzerinde baskı artacak. Zengin ülkelerin borç yükü sürdürülemez seviyeye yaklaşırken, Mayıs ayında Jerome Powell’ın koltuğuna oturacak yeni Fed Başkanı dünya piyasalarının kaderini belirleyebilir. Eğer Fed siyasallaşırsa, küresel finans sistemi keskin bir çatışmayla yüzleşebilir.7) YAPAY ZEKA BALONU PATLAMA EŞİĞİNDE Mİ?ABD’de yapay zeka altyapısına yapılan dev yatırımlar, ekonominin kırılgan bölgelerini şimdilik gölgeledi. Ancak büyük soru şu: Bu balon patlarsa ne olacak? Tarihsel örnekler yani demiryolları, elektrik, internet gibi bir çöküşün teknolojiyi yok etmediğini, ama dünyayı sarsabilecek ekonomik çalkantılara yol açtığını gösteriyor. The Economist’e göre 2026’da yapay zekanın özellikle orta sınıf ve üniversite mezunları üzerindeki istihdam etkisi en tartışmalı başlıklardan biri olacak.İKLİMDE GERÇEKLER ACI AMA NETKüresel ısınmayı 1.5°C ile sınırlandırmak artık pek mümkün görünmüyor. Trump’ın yenilenebilir enerjiye ilgisizliği de tabloyu karartıyor. Yine de dergi, emisyonların muhtemelen zirve yaptığını ve temiz teknolojilerin özellikle küresel güneyde hızla yayılmaya devam ettiğini belirtiyor. Öngörülere göre Jeotermal enerji ise 2026’da dikkatle izlenmesi gereken alanlardan biri olacak.SPORDA SIĞINAK ARAYAN DÜNYA HAYAL KIRIKLIĞI YAŞAYABİLİRSporun her zaman siyasetten kaçış sağladığı söylenir, ancak 2026’da bu pek mümkün olmayabilir. ABD, Kanada ve Meksika’nın birlikte düzenlediği Dünya Kupası; ülkeler arasındaki diplomatik gerginlikler nedeniyle beklenen ilgiyi göremeyebilir.The Economist’e göre Las Vegas’ta yapılacak ve doping kullanımını serbest bırakan “Enhanced Games” ise spor dünyasının etik tartışmalarını altüst edecek. Bazıları bunu radikal bir deney olarak görürken, bazıları spor ruhunun tamamen yok oluşu olarak yorumlayacak.ZAYIFLAMA İLAÇLARINDA KÜRESEL DÖNÜŞÜM BAŞLIYORDaha güçlü, daha erişilebilir ve hap formundaki yeni nesil zayıflama ilaçları piyasaya çıkmak üzere. The Economist’in öngörüsüne göre 2026 yılında bu gelişme yalnızca sağlık sektörünü değil; sosyal hayatı, sigorta sistemlerini ve tüketici alışkanlıklarını da yeniden şekillendirecek.