Tarih 2013, akıllı telefon pazarında Samsung, Galaxy S4 ile rüzgâr estiriyor, Apple ise iPhone 5S ile "premium" algısını koruyordu. Tam o sırada LG, masaya öyle bir kart sürdü ki tüm dengeler sarsıldı: LG G2. İncecik çerçeveleri, o döneme göre devasa ekranı ve en önemlisi, "delilik" dediğimiz o yenilikçi arka tuş takımı... LG, G2 ile "ben de buradayım" dememiş, resmen "pazarın yeni sahibi benim" ilanında bulunmuştu.G2'nin yarattığı o muazzam "hype", G3 ile devam etti. 2K ekranı ilk kullananlardan biri oydu. Her şey yolunda görünüyordu. LG hayran kitlesi sadıktı ve marka büyüyordu. Ancak inovasyonun ince çizgisinde yürüyen LG, o çizgiden öyle bir düştü ki o düşüşün enkazı yıllar sonra koca bir devi mobil pazardan sildi. O facianın adı, teknoloji dünyasının unutamadığı o kâbus: Bootloop.LG G4 ile patlayan "bootloop" tam olarak neydi?G4, deri kapaklı tasarımı ve iddialı kamerasıyla geldiğinde yine gündeme bomba gibi düşmüştü. Ta ki telefonlar, sebepsiz yere açılış ekranında takılı kalmaya başlayana kadar. "Bootloop", en basit anlatımıyla telefonun sürekli yeniden başlaması, işletim sisteminin asla açılamaması demekti. Üstelik bu sorun yazılımsal değildi; donanımsaldı. Kötü lehimleme ve anakart sorunları yüzünden telefonlar, bir sabah uyandığınızda o zamanın en pahalı cihazlarından biri olan bir tuğlaya dönüşüyordu.Asıl facia şuydu: Telefon açılmadığı için içindeki hiçbir veriye ulaşamıyordunuz. LG, önce sorunu kabul etmedi, sonra servise getirin dedi. Ancak servisler yetersiz kaldı. Güven, G serisinin anakartı gibi yanmıştı. Bir markanın sadık müşterisine yapabileceği en kötü şey başlarına gelmişti; en değerli anılarını, "kalitesizlik" yüzünden kaybetmişlerdi.Faciayı büyüten deney: LG G5 ve modüler kâbusLG, zararın neresinden dönersen kârdır diyeceğine, G4'ün enkazını "modüler" bir çılgınlıkla örtmeye çalıştı: LG G5. "LG ve arkadaşları" adını verdikleri o sök-tak aparatlar kağıt üzerinde ilginçti ancak pratikte bir fiyaskoydu. Kimse yanında ekstra aparat taşımak istemedi. Üstelik o modüler yapı, telefonun kasasında G4'ü aratmayan kalite sorunlarına, özellikle batarya ve kasada kronik boşluklara yol açtı.LG G5'in bataryası da G4'ten farksızdı. Hızla tükenen, şişen bataryalar ve bitmeyen bootloop sorunu, G5'i de vurdu. LG, sorun çözücü imajını tamamen kaybetmiş, yeni sorun yaratıcı konumuna düşmüştü. Rakipleri Samsung S7 Edge ile tasarımda zirve yaparken, LG'nin elinde satılmayan modüller ve öfkeli müşteriler kalmıştı. İnovasyon yaparken kullanıcıyı dinlememenin bedeli çok ağır oldu.Kaçınılmaz son: Güven kaybı ve beyaz bayrak!LG G6, V30, G7 gibi sonraki modeller aslında kötü telefonlar değildi. Hatta G6 ile çerçeveleri inceltip toparlar gibi oldular. Ama artık çok geçti. "Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer" atasözünün teknoloji pazarındaki karşılığı LG olmuştu. "Acaba bunda da bootloop olur mu?" korkusu, "LG alınmaz" algısına dönüştü. O sadık kitle çoktan Samsung, Huawei ve hatta OnePlus gibi yeni oyunculara geçmişti.LG Velvet ve Wing gibi son çırpınışlar da milyarlarca dolarlık zararı durduramadı. Ve 2021'de beklenen oldu: LG, akıllı telefon pazarından resmen çekildiğini duyurdu. G2 ile zirveye çıkan, G4/G5 ile çakılan o dev, kendi hatalarının kurbanı oldu. Geriye, "Keşke G2'nin yolundan gitseydiniz" diyen milyonlarca kırgın kullanıcı bıraktılar.Peki siz o dönem hangi LG modelini kullandınız? O meşhur bootloop kâbusu sizin de başınıza geldi mi? Tecrübelerinizi yorumlarda anlatsan, o günlere hep birlikte dönelim.