Türkiye ve İsrail İHA rekabetinde karşı karşıya

Wait 5 sec.

İsrail’in önde gelen gazetelerinden Jerusalem Post, Türkiye ile İsrail arasında son yıllarda yoğunlaşan savunma sanayii rekabetine dikkat çeken kapsamlı bir analiz yayımladı. Haberde, özellikle Türkiye’nin son dönemde SİHA üretiminde ve ihracatında gösterdiği yüksek performansın, İsrail açısından stratejik endişelere yol açtığı vurgulandı.Gazete, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’ın yönetimindeki Baykar şirketinin geliştirdiği Bayraktar TB2, Akıncı ve Aksungur gibi platformlarla Türkiye’nin 2024 yılında yalnızca bu sektörden 1,8 milyar dolarlık ihracat geliri elde ettiğini belirtti. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) 750 milyon dolar ile ikinci sırada yer alırken, ASFAT gibi şirketler de donanma alanındaki projelerle sektöre katkı sağlıyor.Jerusalem Post’a göre, Türkiye ve İsrail’in küresel İHA pazarında artan rekabeti, yalnızca ihracat verileriyle sınırlı değil. Suriye hava sahasında iki ülkenin çıkarlarının kesiştiği alanlarda, özellikle enerji kaynaklarına yönelik stratejik yaklaşımlar ve farklı askeri varlıklar, olası bir çatışma riskini beraberinde getiriyor.Bar-Ilan Üniversitesi’ne bağlı Begin-Sadat Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden Dr. Eyal Pinko, gazeteye verdiği demeçte, “Türkiye ciddi bir rakip. Her ne kadar Türk askeri varlığı kuzeyde, İsrail ise güneyde yoğunlaşsa da, hava sahasında yaşanabilecek bir hata ya da küçük çaplı saldırı, iki ülkeyi doğrudan karşı karşıya getirebilir,” uyarısında bulundu. Pinko’ya göre, insanlı hava araçlarıyla gerçekleştirilecek bir çatışma, bölgesel tırmanmaya neden olacağından, tarafların İHA’larla sınırlı operasyonlara yönelebileceği değerlendiriliyor.İsrail İHA sektörünün önemli isimlerinden Alon Unger ise, “Suriye’nin hava sahası Gazze’ye benzemez. İHA alanında ülkeler, başka bölgelerde cesaret edemedikleri operasyonları burada gerçekleştirebiliyor,” sözleriyle çatışma olasılığına dikkat çekti.Haberde, her iki ülkenin İHA’larının sahada test edilmiş sistemler olduğu vurgulanırken, özellikle Azerbaycan’ın 2020 Dağlık Karabağ Savaşı’ndaki zaferinde hem Türk hem de İsrail yapımı İHA’ların kritik rol oynadığı hatırlatıldı. Aynı şekilde, Ukrayna-Rusya savaşının ilk aylarında Bayraktar TB2’lerin etkisi öne çıkarken, İsrail İHA’larının da İran’da gerçekleştirilen operasyonlarda kullanıldığına dikkat çekildi.Jerusalem Post’un aktardığına göre, 1995-2023 yılları arasında en fazla “intihar dronu” (kamikaze İHA) ihracatı yapan ülke İsrail olurken, Türkiye ise 2018 sonrası en fazla taarruzi İHA satışı gerçekleştiren ülke konumuna yükseldi. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) verilerine göre, 2020-2024 döneminde İsrail dünya İHA ihracatında %3,1’lik payla sekizinci, Türkiye ise %1,7 ile on birinci sırada yer aldı.İsrail’in resmi ihracat verileri de dikkat çekici: 2022’de savunma ihracatının %25’i İHA’lardan oluşurken, bu oran 2023’te %4’e, 2024’te ise yalnızca %1’e geriledi. Unger, bu düşüşü, savunma sanayisindeki fazla düzenleme ve bürokratik engellere bağlarken, Türkiye’nin daha esnek ve agresif pazarlama stratejileri uyguladığını ifade etti.Haberde, Türkiye’nin savunma ihracatını 178 ülkeye ulaştırdığı ve bu ülkeler arasında Pakistan, Katar ve BAE gibi müşterilerin öne çıktığı belirtildi. İsrail’in başlıca müşterileri ise Hindistan, ABD ve Filipinler olarak sıralandı. Özellikle Hindistan ile Pakistan arasındaki son gerilimde, hem Türk hem de İsrail yapımı İHA’ların doğrudan karşı karşıya geldiği ve Hindistan’ın İsrail sistemlerinden memnun kalmasının, iki ülke arasında yeni bir savunma iş birliği anlaşmasına zemin hazırladığı kaydedildi.Jerusalem Post ayrıca, Türkiye’nin bazı az gelişmiş ülkelere bir veya iki İHA’yı “hediye” olarak verip, bu ülkeleri bakım ve eğitim hizmetleriyle uzun vadeli müşteriye dönüştürdüğünü yazdı. İsrail ise daha sıkı ihracat kontrol politikaları uygularken, bazı alanlarda aşırı düzenlemelerin savunma sektörünün dinamizmini engellediği eleştirisine yer verildi.İsrailli uzmanlar, Türkiye’nin yükselen İHA gücünün sadece savunma sanayiinde değil, dış politikada da etkili bir araç olarak kullanıldığını vurgularken, Suriye’deki gelişmelerin iki ülke arasında doğrudan bir askeri temasa dönüşmemesi için dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu.Ayrıca haberde, Türk medyasının İsrail İHA’larına dair sınırlı haber yapmasını kasıtlı bir strateji olduğunu öne sürdü.