Gazze’de devam eden savaş İsrail içinde de tahammül sınırlarını zorlamaya başladı. Pazar günü ülke genelinde dev protesto gösterileri gerçekleşti. Pazar günkü protestolar, Gazze savaşının başından bu yana düzenlenen en geniş katılımlı gösteriler oldu. İsrail’de, hükümetin Gazze Şeridi’ni işgal planı yerine esir takası anlaşması imzalaması talebiyle düzenlenen genel grev ve protestolara 1 milyondan fazla kişinin katıldığı bildirildi. Protestolara katılan İsrailliler, Netanyahu hükümetinin Gazze’yi işgal planına karşı çıkıyor ve Hamas’ın elindeki rehinelerin geri alınabilmesi için anlaşmaya varılmasını talep ediyor. Gösterilerde “Hükümetin rehineleri kurban etmesine izin vermeyeceğiz” yazılı pankartlar taşınırken, göstericiler, “ateşkes pahasına bile olsa” esirlerin serbest bırakılmasını sağlayacak bir takas anlaşması taleplerini yineledi. Muhalefet ve esirlerin aileleri, Başbakan Binyamin Netanyahu’yu, iktidarda kalma ısrarı ve koalisyonu feshetmeyi reddetmesi nedeniyle Hamas ile müzakereleri sabote etmekle suçluyor.Soruşturma ‘zirve’de!İsrail Kamu Denetçisi Matanyahu Englman ve ekibi 7 Ekim’deki başarısızlıkların boyutunu ve kapsamını daha iyi anlamak amacıyla, Başbakan Netanyahu, Eski Savunma Bakanı Yoav Gallant, eski genelkurmay başkanları Herzi Halevi, Aviv Kohavi ve diğer askeri yetkililerle görüşmek istediklerini açıkladı. Bu durum, bugüne kadar soruşturmalarda siyasi liderlerden uzak durulması açısından bir sapma oluşturuyor.‘Rehineler Hamas yok edilince döner’ABD Başkanı Trump, Gazze’deki İsrailli rehinelerle ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımında, “Kalan rehinelerin dönüşünü ancak Hamas’la yüzleşildiğinde ve yok edildiğinde göreceğiz. Bu ne kadar çabuk olursa başarı şansı da o kadar yüksek olur” ifadelerini kullandı.‘Ateşkesi kabul ettik’Uluslararası medya kuruluşlarında yer alan haberlere göre Hamas yetkilileri dün arabuluculara Gazze için sunulan son ateşkes önerisini kabul ettiklerini bildirdi. Plana göre, Hamas’ın elinde bulunan yaklaşık 50 İsrailli esirden yarısı 60 günlük geçici ateşkes sürecinde iki aşamada serbest bırakılacak. Bu süre zarfında kalıcı ateşkes ve İsrail askerlerinin çekilmesi için görüşmeler yürütülecek. Esirlerden 20’sinin hayatta olduğu düşünülüyor.100 bin asker planıİsraili ordusu tarafından Gazze kentinin tamamen işgal edilmesi için hazırlanan plan yürürlüğe konuldu. Yaklaşık 100 bin askerle Gazze kentine saldırı hazırlığında olan ordunun önce kenti kuşatması, sonra ele geçirmesi hedefleniyor. Hamas üzerindeki baskıyı artırmak için askerlerin önümüzdeki günlerde yeni bölgelere doğru ilerlemeye başlayacağı belirtiliyor. İsrail medyası, bu harekât için on binlerce yedek askerin silah altına alınacağını aktarıyor.GAZZE MAHKEMESİ BAŞKANI FALK: SESSİZLİK SUÇA ORTAKLIKTIRÇİĞDEM YILMAZ- Gazze Mahkemesi Başkanı ve Eski Birleşmiş Milletler Filistin Raportörü Richard Falk, “Uluslararası hukuk, soykırım karşısında tarafsızlığı kabul etmez. Sessizlik, işlenen suça ortaklıktır” dedi. İsrail’in saldırıları altındaki Gazze’de yaşananların hukuki, siyasi ve etik yönlerini araştırmak üzere “Gazze Mahkemesi” kurulmuştu. Dün İstanbul Beşiktaş’ta Gazze Mahkemesi Acil Durum Basın Toplantısı düzenlendi. Gazze’deki son gelişmeler kamuoyuna aktarıldı. Konuşmacılar arasında Gazze Mahkemesi Başkanı ve Eski Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Raportörü Richard Falk da vardı.Acil müdahale çağrısıFalk, “Gazze halkı sistematik olarak açlığa, hastalığa ve zorla göçe mahkum ediliyor. Bugün Gazze, topyekûn bir ölüm tarlasına dönüşmüş durumda. Filistinliler, kitlesel olarak yerinden edilmeye ve yok edilmeye sürükleniyor” dedi. Falk, BM Genel Kurulu’nun yetkilendirilmesi gerektiğini belirterek şu çağrıyı yaptı: “Biz, bundan daha azını değil, Gazze’de derhal silahlı müdahale yetkisi verilmesini ve başarının garanti altına alınması için gereken tüm imkânların sağlanmasını öneriyoruz. İsrail’in suçlarının ciddiyeti, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uluslararası Adalet Divanı’nın yargısal değerlendirmelerine tabi tutulmaktadır. Ancak bekleyemeyiz. Acil müdahale için şimdi harekete geçmeliyiz.”‘Ölüm tarlaları’Saldırıların yalnızca sivilleri değil, basın ve sağlık çalışanlarını da hedef aldığını belirten Falk, “İsrail ordusunun çaresiz ve acımasız saldırıları, Filistinlilerin yaşam alanlarını ölüm tarlalarına dönüştürmüştür.”Uluslararası topluma seslenen Falk, kurumların hareketsizliğini şöyle eleştirdi: “Uluslararası toplum, soykırım karşısında sessiz kalamaz. Uluslararası hukuk, tarafsızlığı kabul etmez. Sessizlik, işlenen suça ortaklık demektir. Soykırımı önlemek, tüm devletlerin hukuki yükümlülüğüdür.”Falk sözlerini “Soykırımı önlemek uluslararası hukukun en temel yükümlülüğüdür. Eğer bugün harekete geçilmezse, yeni bir Ruanda, yeni bir Srebrenitsa trajedisi yaşanacaktır. O zaman tarih, bu suç karşısında sessiz kalanları affetmeyecek, onları suçun ortağı olarak kaydedecektir” diyerek noktaladı.‘Uluslararası koruma gücü oluşturulmalı’Falk, atılması gereken adımlarları şu şekilde sıraladı:* Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Güvenlik Konseyi’nin harekete geçmediği yerde inisiyatif almalıdır.* ‘Barış için Birleşme’ kararının uygulanması gerekir.* Gazze’de sivilleri koruyacak uluslararası bir koruma gücü derhal oluşturulmalıdır.* İsrail’e tüm silah sevkiyatları derhal durdurulmalı.* Diplomatik ilişkiler askıya alınmalı.* Ticari ilişkiler kesilmeli.* Kültürel, sportif ve finansal faaliyetlere boykot uygulanmalıdır.* Uluslararası Adalet Divanı’nın 19 Temmuz 2024 tarihli danışma görüşü ve 26 Ocak 2024 tarihli ihtiyati tedbir kararı tavizsiz uygulanmalıdır.* Gazze’ye uygulanan abluka kırılmalıdır. Bu, uluslararası toplumun ahlaki ve hukuki sorumluluğudur. Ablukayı aşmak için girişimlerde bulunmak meşrudur ve desteklenmelidir.