Sıcaklık Rekorları ve Su Krizi Kapımızda mı?

Wait 5 sec.

Sıcaklık Rekorları ve Su Krizi Kapımızda mı?Türkiye son yılların en sıcak yazlarını yaşamaya başladı. Rekor derecede yükselen sıcaklıklar, yalnızca gündelik yaşamımızı zorlaştırmakla kalmıyor; aynı zamanda tarım, enerji ve içme suyu kaynaklarımız üzerinde de büyük baskılar oluşturuyor. Özellikle İç Anadolu’nun verimli topraklarına sahip Nevşehir ve çevresinde, tarımsal sulamanın artmasıyla birlikte yeraltı su seviyelerinin hızla düşmesi, geleceğin en kritik sorunu olarak karşımızda duruyor.Yeraltı Sularında Tehlikeli ÇekilmeNevşehir’de ve İç Anadolu’nun birçok noktasında üreticiler, kuraklık ve artan sıcaklık nedeniyle tarlalarını sulayabilmek için yeraltı sularına yönelmiş durumda. Ancak bu kaynakların aşırı kullanımı, doğanın denge mekanizmasını bozuyor. Yeraltı su seviyelerindeki düşüş, sadece tarımsal üretimi değil, aynı zamanda içme suyu kaynaklarını da tehdit ediyor. Bu gidişle, önümüzdeki 10-15 yıl içinde ciddi bir su kıtlığıyla karşı karşıya kalmamız işten bile değil.Türkiye’nin bazı bölgelerinde yaşanan su kesintileri, geleceğe dair kaygıları artırıyor. Artan sıcaklıklar, azalan yağışlar ve hızla tükenen yeraltı suları, suyun artık sadece bir doğal kaynak değil, stratejik bir güvenlik meselesi haline geldiğini gösteriyor.Su Savaşları TehlikesiUzmanlar, önümüzdeki on yıllarda dünyanın en büyük krizlerinden birinin “su” etrafında şekilleneceğini belirtiyor. Ortadoğu ve Anadolu coğrafyası, bu riskin en yüksek olduğu bölgelerden birileri. Bu bölgelerde ısınan iklim karşısında su ihtiyacı hızlıca artıyorSu tüketimin başlıca nedenleri :Nüfus hızla artıyor,Tarımsal sulama ihtiyacı büyüyor,İklim değişikliği yağışları düzensiz hale getiriyor,Yeraltı suları hızla çekiliyor.Eğer bu gidişata dur denmezse, sadece komşu ülkelerle değil, ülke içinde de “su paylaşımı” ciddi çatışmalara yol açabilir.Deniz Suyu çözüm mü? Peki çare var mı? Aslında var. Bugün başta İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap sorunlar öne çıkıyor:Ancak burada bazı sorunlar öne çıkıyor:Maliyet: Deniz suyunu arıtmak enerji açısından çok pahalıdır.Enerji Kaynağı: Fosil yakıtlarla yapılırsa çevreye zarar verir, yenilenebilir enerji şarttır.Tarımda Kullanım: İçme suyu kalitesinde arıtılan suyun tarımda kullanılması maliyeti artırabilir, ama yeni teknoloji ile kısmi çözümler mümkündür.Çatılardan Bahçelere Uzanan SuGelişmiş birçok ülkede, yağmur suyu hasadı adı verilen bir yöntem uzun süredir uygulanıyor. Bu sistemle evlerin çatılarına düşen yağmur suyu toplanarak depolanıyor ve daha sonra bahçe sulamada, temizlikte ya da tarımda kullanılabiliyor.Türkiye’de de böyle bir uygulamanın yasal güvence altına alınması, hem bireylerin hem de çiftçilerin su tasarrufu sağlamasına büyük katkı sunacaktır. Hatta şehir planlamasında yeni yapılacak binalara yağmur suyu toplama sistemlerinin zorunlu hale getirilmesi bile düşünülebilir.İklim Yasasının ÖnemiSon yıllarda gündeme gelen İklim Yasası, sadece karbon salınımlarını değil, aynı zamanda su yönetimini de doğrudan ilgilendiriyor. Eğer yasa etkin bir şekilde uygulanırsa:Yeraltı suyu kullanımına kısıtlamalar getirilebilir,Su tasarruflu tarım teknolojileri teşvik edilebilir,Yenilenebilir enerji ile çalışan modern sulama sistemleri desteklenebilir,Kuraklığa dayanıklı ürün desenleri yaygınlaştırılabilir.Bu sayede hem su kaynaklarının korunması hem de tarımsal üretimin sürdürülebilirliği sağlanabilir.Tarım Bakanlığı Ne Yapmalı?Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bugünden atması gereken bazı adımlar var:Damla ve yağmurlama sulama sistemlerinin teşvik edilmesi,Yeraltı suyu kullanımının kota altına alınması,Çiftçilere kuraklığa dayanıklı tohum desteği verilmesi,Su havzalarının ve barajların etkin yönetimi,Yağmur suyu hasadı projelerinin yaygınlaştırılması.Toplanan suların bahçe sulama ve tarımsal kullanımda değerlendirilmesi teşvik edilebilir,Bu sayede içme suyunun israfı önlenebilir.Her binada yağmur suyu toplama sistemi kurulması zorunlu hale getirilebilir,Devlet, sistem kurulumuna maddi destek sağlayabilir,Bu önlemler, hem çiftçinin geleceğini güvence altına alacak hem de ülkemizin su krizine sürüklenmesini engelleyecektir.SonuçBugün yaşadığımız sıcaklıklar, yarının habercisi. Türkiye, özellikle İç Anadolu gibi tarıma dayalı bölgelerde, önümüzdeki yıllarda büyük bir su sınavıyla karşı karşıya kalabilir. Ancak doğru adımlar, etkili yasalar ve bilinçli bir toplum sayesinde bu krizi yönetmek mümkün. Aksi halde, sıcaklık rekorlarıyla başlayan süreç, yarın sofralarımızdaki ekmeği ve içtiğimiz suyu tehdit edebilir.Bugün yaşanan su kesintileri, geleceğin habercisi. Eğer şimdiden önlem alınmazsa, Türkiye sadece sıcaklık rekorlarıyla değil, su savaşlarının gölgesinde bir gelecekle de karşı karşıya kalabilir. Ancak deniz suyu arıtımı, tasarruflu sulama teknolojileri ve etkili bir iklim politikasıyla bu krizin önüne geçmek hâlâ mümkün.“Allah’ım! Bizlere gökten ve yerden bereketli sular indir, topraklarımızı kuraklıktan, sofralarımızı susuzluktan koru. Bizleri emaneti olan suyu israf edenlerden değil, şükreden ve koruyanlardan eyle. Âmin.”Tuncay Dalcı