Yazarların Dünyaları

Wait 5 sec.

Yazarların DünyalarıYazarların dünyaları diye bir gerçek var bence, bu gerçek vesilesiyle o güzel eserler çıkıyordur belki de…O güzelim eserler, farklı davranış, alışkanlıkların sonucu çıkabilir. Süsleyerek püsleyerek yazıldığında kulağa hoş geliyor gibi görünse de…Göründüğü gibi değil. Yazarın çevresini, belki de yazarın kendisini de rahatsız eden farklı davranışlar.Mesela Sabahattin Ali…Kendisinin diksiyon takıntısı varmış, yanlış telaffuzlara tahammül edemezmiş. Karşı tarafı rahatsız ediyor olsa da bir yazar olarak, makul bir takıntı bence. Belki de eserlerinin bu kadar akıcı olmasında bu takıntının etkisi olabilir.Nazım Hikmet’i düşününce…Sabahattin Ali’nin diksiyon takıntısı hiçbir şey gibi görünüyor…Nazım Hikmet pantolonlarını not defteri olarak kullanırmış. Hep beyaz pantolon giyermiş yazarımız, ilham perileri geldiğinde pantolonuna yazarmış. İlk okuduğum zaman çok garibime gitmişti. Yazarların değişik takıntıları, alışkanlıkları olduğu gibi üzücü alışkanlıkları da var…Mesela Ahmet Haşim… Kendisinin adını andığımda aklıma ilk olarak Merdiven şiiri gelse de… Yazarımız kendisini hep çirkin olarak görmüş, bu yüzden hüzünlü temaları tercih etmiş.(Yazarımızın kendini çirkin bulduğu kadar toprak yeme takıntısı da varmış.) Ahmet Haşim’in durumu gene iyi diyebiliriz, Cahit Sıtkı Tarancı’nın ölüm temasını işlemesini düşününce…Çocukluğunda yaptığı bir yaramazlık sonucu, babasının ceza olarak pencereden sarkıtılması ölüm korkusu oluşmuş yazarımızda.Bu yüzden eserlerinde ölüm konusu hâkim olmuş. Buraya kadar yazdığım yazarlar ve takıntıları, bir şekilde yazarlıklarıyla ilgili ya da yazarlıklarına bir şekilde yansımış. En sona sakladığım yazar, belki de edebiyatımızın en temiz yazarı olarak Hüseyin Rahmi Gürpınar olabilir. Yazarımız dışarıya eldiven takmadan çıkmaz, çıkanlara da hayret edermiş.Yazlık, kışlık, baharlık eldivenleri varmış. Yalnız eldivensiz değil, aynı zamanda da kolonyası olmadan da dışarıya çıkmazmış. Temizlik takıntısı olan bir yazarımızmış kendisi. Acaba Ahmet Haşim’in toprak yeme konusunda Hüseyin Rahmi Gürpınar ne düşünürdü?Ne düşünürdü bilmem ama ben yazarların farklı dünyalarının olduğunu, bu dünyalar sayesinde yazdıklarını düşünüyorum. Bence yazarlar farklı insanlar, herkes gibi değiller. Herkes gibi olmadıkları için kitapları hâlâ okunuyor ve bir yerde de ölümsüz oluyorlar…Bu düşüncemi, günümüzdeki yazarlar dünyasını düşününce… Yazmayı gerçek anlamda sevenler, gerçek anlamda yazmak isteyenler için geçerli oluyor.