ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze Şeridi için sunduğu planın önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sonrasında da Hamas tarafından kısmi olarak kabul edilmesi sonrası taraflar arasındaki görüşmeler hızlı biçimde başladı.İlginizi ÇekebilirTrump: Hızlı olunTrump, Gazze ateşkesi görüşmeleri öncesinde yaptığı açıklamada, savaşı sona erdirme çabalarında rol oynayan herkese “hızlı hareket etmeleri” çağrısı yaptı. Sosyal medyada yaptığı paylaşımda görüşmelerin “çok başarılı” olduğunu söyleyen Trump, “İlk aşamanın bu hafta tamamlanması gerektiği söylendi ve herkesten çabuk olmalarını istiyorum” ifadelerini kullandı. “Zamanın çok önemli olduğunu” belirten Trump, “aksi takdirde bunu büyük bir katliam izleyecek” derken, müzakerelerin “çok iyi gittiğini” duyduğunu vurguladı. ABD Başkanı “İsrail için, tüm Arap alemi, Müslüman alemi ve dünya için harika bir uzlaşma ve bundan çok memnunuz” diye konuştu.Euronews’e konuşan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise rehineleri derhal serbest bırakması ve Trump liderliğindeki barış anlaşmasını tamamen kabul etmesi için “sorumluluğun Hamas’ta olduğunu” söyledi. “Umalım da bu işi zor yoldan değil de kolay yoldan bitirebilelim” diyen Netanyahu, “Eğer Gazze’de çocuklarını İsrail’den nefret etmeleri ve her yerde Yahudileri öldürmeleri için eğitmeyen sivil bir yönetim kurabilirsek... o zaman tüm bölgenin çok daha olumlu ve barışçıl bir geleceğe sahip olabileceğini düşünüyorum” dedi.Trump: Erdoğan çok güçlü biri, Hamas ona büyük saygı duyuyorİlk aşama görüşülüyorBununla birlikte dün Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde taraflar arası müzakereler başladı. Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamaya göre, üst düzey müzakereci Ron Dermer başkanlığındaki İsrail heyeti Şarm ElŞeyh’e gitti. Görüşmelere ABD özel temsilcisi Steve Witkoff ve Trump’ın damadı Jared Kushner’in de katılacağını doğrulandı. Halil el-Hayye başkanlığındaki Hamas heyeti de ateşkes müzakerelerine başladı. Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre görüşmeler, Trump’ın Gazze savaşını sonlandırmayı amaçlayan planının ilk aşamasına odaklanacak. Bu aşama, Hamas’ın elinde kalan 48 rehinenin İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutuklularla takasını öngörüyor. Ancak, Hamas’ın silahsızlanma ve Gazze’nin gelecekteki yönetiminde herhangi bir rol üstlenmeme konuları Kahire’deki müzakerelere bırakıldı.Hem Gazze’deki Filistinliler hem de Hamas’ın elindeki rehinelerin aileleri bu hafta bir ateşkes anlaşmasının duyurulabileceğini umut ediyor.Rubio: Filistin devleti gerçekçi değilABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bağımsız bir Filistin devletinin ‘şu anda gerçekçi bir şey olmadığını’ ileri sürdü. CBS’e konuşan Rubio, “Bu mümkün bile değil. Şu anda gerçekçi bir şey değil. Çünkü o Filistin devletini kim yönetecek, Hamas mı?” diye sordu. Rubio, bir grup Filistinli teknokratın Gazze’yi yöneteceğini, ama bunun ancak kalan İsrailli rehinelerin iade edilmesinden sonra olacağını söyledi. Rubio öte yandan mevcut durumun “tüm rehinelerin serbest bırakılmasına en çok yaklaştığımız an” olduğunu söyledi, ancak “bunu sabote etmek isteyenlerin bunu yapmaları için pek çok fırsat var” uyarısında bulundu.Süreç nasıl oldu?■ 9 Eylül’de İsrail Hamas’ın üst düzey müzakerecilerinin ateşkes önerisini görüştüğü Katar’daki bir ofisi vurdu.■ Bu durum ABD Başkanı Trump’ın İsrail Başbakanı Netanyahu’ya öfkelenmesine neden oldu.■ Katar Başbakanı Al Sani, Washington’a giderek bir görüşme yaptı ve barış için devreye girdi.■ Trump, Beyaz Saray’da Netanyahu ile bir araya geldi ve planı kabul ettirdi.10 yılda 122 milyon yerlerinden oldu...Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, “2015’ten bu yana savaş ve zulüm nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalanların sayısı neredeyse 2 katına çıkarak 122 milyona ulaştı” dedi. Dünyanın zorlu ve istikrarsız süreçten geçtiğine işaret eden Grandi, bu durumu açıklamak için daha basit alıntılara ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Grandi, yaşanan bu süreçte çok taraflılık fikrinin dahi eleştirildiğini dile getirdi.Gazze, işgal altındaki Batı Şeria, Ukrayna, Sudan veya Myanmar’da işlenen vahşetin, devletler ve devlet dışı aktörlerin uyguladığı şiddetin, kuralların kasıtlı terk edilmesinin kanıtı olduğuna dikkati çeken Grandi, gıda almak için sırada bekleyen veya güvenlik için kaçtıkları kamplarda katledilenlerin sivil olduklarını vurguladı.