İflas Eden Teknoloji Devleri: Zirveden Dibi Gören Efsane Şirketler

Wait 5 sec.

Teknoloji dünyası o kadar acımasız ve hızlı değişen bir yer ki dün elimizden düşürmediğimiz, hayatımızın merkezi olan cihazları üreten şirketlerden bazıları, bugün sadece anılarımızda yaşıyor. Bir zamanlar piyasanın tartışmasız lideri olan, asla batmaz denilen markaların nasıl bir anda tarih sahnesinden silindiğini görmek gerçekten şaşırtıcı."İflas eden teknoloji devleri" denildiğinde aklımıza gelen bu şirketler, aslında değişime ayak uyduramamanın ve tüketiciyi anlamamanın bedelini çok ağır ödediler. Şimdi gelin, bir zamanlar dünyayı yönetirken yaptıkları stratejik hatalarla kendi sonlarını hazırlayan bu dev markaların hikâyelerine yakından bakalım.NokiaBir dönem cep telefonu denince akla gelen tek isim şüphesiz Nokia idi. Sağlamlığıyla efsaneleşen 3310 modelleri, renkli kapakları ve yılan oyunuyla Nokia, yediden yetmişe herkesin cebindeydi ancak şirketin düşüşü, değişimi reddetmesiyle başladı. Apple'ın iPhone'u tanıtması ve dokunmatik ekran devrimini başlatması karşısında Nokia yönetimi, bu yeni teknolojiyi geçici bir heves olarak gördü ve fiziksel tuşlardan vazgeçmek istemedi.Kendi işletim sistemi olan Symbian'da ısrar etmeleri ve Android rüzgarını arkalarına almamaları, sonun başlangıcı oldu. Kullanıcılar hızla akıllı telefonların sunduğu uygulama dünyasına akarken, Nokia hantal yapısıyla geride kaldı. Microsoft tarafından satın alınması bile bu devi kurtarmaya yetmedi ve mobil dünyadaki krallığı, yenilikçi rakipleri karşısında eriyip gitti.KodakFotoğrafçılık dünyasının tartışmasız lideri olan Kodak, aslında çok trajik bir hikâyeye sahip. "Kodak moment" deyimini literatüre sokacak kadar güçlü olan bu marka, asıl ironiyi dijital fotoğraf makinesini icat eden şirket olmasına rağmen bu teknolojiden korkmasıyla yaşadı. Şirket yönetimi, dijital kameraların o dönemki ana gelir kaynakları olan film ve banyo işini öldüreceğinden endişe etti.Bu yüzden dijital devrimi kucaklamak yerine, bu teknolojiyi sümen altı etmeye çalıştılar ancak teknoloji yerinde durmadı; rakipler dijital kameraları piyasaya sürdüğünde ve hemen ardından cep telefonları fotoğraf çekmeye başladığında Kodak için artık çok geçti. Film rulolarına olan bağlılıkları, dijital çağın hızına yenik düştü ve bir zamanların devi iflas koruma başvurusunda bulunmak zorunda kaldı.BlackBerryİş dünyasının vazgeçilmezi, beyaz yakalıların statü sembolü olan BlackBerry, bir dönem e-postaları cebe taşımasıyla devrim yaratmıştı. Kendine has fiziksel klavyesi ve yüksek güvenlikli mesajlaşma ağı BBM ile kullanıcılarını adeta bağımlı hâle getirmişti ancak BlackBerry'nin de sonunu getiren şey, dokunmatik ekranlara karşı gösterdiği direnç ve uygulama ekosistemini küçümsemesi oldu.iPhone ve Android cihazlar, sadece iş için değil eğlence ve medya tüketimi için de harika deneyimler sunarken, BlackBerry sadece "iş telefonu" olarak kalmakta ısrar etti. Ekran boyutlarını büyütmekte ve uygulama mağazasını geliştirmekte çok geç kaldılar. Tüketiciler hem iş hem de özel hayatlarını tek bir geniş dokunmatik ekranda yönetmeyi tercih edince, BlackBerry'nin pazar payı neredeyse sıfıra indi.Yahooİnternetin ilk yıllarında "web'in ana sayfası" olarak bilinen Yahoo, arama motorundan habere, e-postadan finansa kadar her şeyin merkeziydi ancak Yahoo'nun çöküşü, kimlik bunalımı ve kaçırılan fırsatlarla dolu bir süreçti. Şirket, bir teknoloji firması mı yoksa bir medya şirketi mi olduğuna bir türlü karar veremedi.Tarihinin en büyük hatalarını ise satın alma fırsatlarını kaçırarak yaptı. Bir zamanlar Google'ı ve Facebook'u satın alma şansları varken bu fırsatları teptiler. Google arama motoru pazarını domine ederken, Yahoo yönünü kaybetti ve kullanıcı deneyimini karmaşıklaştırdı. Yanlış CEO seçimleri ve stratejik hatalar zinciri sonunda, bir zamanlar 125 milyar dolar değer biçilen şirket, çok cüzi bir rakama satılarak bağımsızlığını yitirdi.BlockbusterFilm kiralama kültürünün mimarı olan Blockbuster, aslında dijital dönüşüme ayak uyduramamanın en acı örneği olarak ders kitaplarında okutuluyor. İnternetin henüz emeklediği dönemlerde, cuma akşamlarının vazgeçilmezi olan bu marka, değişen tüketici alışkanlıklarını tamamen yanlış okudu. Şirketin en büyük pişmanlığı muhtemelen Netflix'i satın alma fırsatını elinin tersiyle itmesiydi.2000 yılında Netflix kurucuları, şirketi Blockbuster'a 50 milyon dolara satmayı teklif ettiğinde, Blockbuster yöneticileri bu fikre gülüp geçmişti. Onlar için fiziksel mağazalar ve kiralama gecikme bedellerinden gelen gelir vazgeçilmezdi ancak internet hızlanıp yayıncılık teknolojisi gelişince, insanlar film kiralamak için mağazaya gitmeyi bıraktı. Blockbuster dijital platformunu kurmaya karar verdiğinde ise artık çok geçti. Devasa mağaza ağının maliyetleri altında ezildiler ve iflas bayrağını çektiler.MotorolaCep telefonunun mucidi olan Motorola, mobil iletişim tarihinin en önemli kilometre taşlarından biriydi. Özellikle "Hello Moto" sloganı ve efsanevi kapaklı telefonu Razr serisi ile 2000'lerin ortasında inanılmaz bir popülarite yakalamıştı. Şirket, tasarım ve donanım mühendisliğinde harikalar yaratıyordu ancak yazılımın gücünü hafife aldı.Akıllı telefon çağı başladığında, Motorola da tıpkı Nokia gibi hantal kaldı ve kullanıcı dostu bir ekosistem sunamadı. Apple ve Samsung gibi rakipler, telefonları birer cep bilgisayarına dönüştürürken Motorola eski ihtişamlı günlerinin mirasını yiyordu. Pazar payı hızla eridi ve şirket önce Google'a, daha sonra ise Lenovo'ya satılarak parçalandı. Bugün marka olarak varlığını sürdürse de o eski sektör lideri konumundan eser kalmadı.MySpaceFacebook hayatımıza girmeden önce internetin sosyal kralı MySpace idi. Özellikle müzik odaklı yapısı ve gençlerin profillerini diledikleri gibi özelleştirebilmesi sayesinde 2005-2008 yılları arasında dünyanın en çok ziyaret edilen sitesi olmayı başarmıştı ancak MySpace'in sonunu getiren şey, kullanıcı deneyimini göz ardı etmesi ve aşırı ticarileşmesi oldu.Site, sayfa yüklenme hızını yavaşlatan reklamlarla dolup taşmaya başladı ve profillerin aşırı özelleştirilebilir olması görsel bir kaosa yol açtı. Bu sırada sahneye çıkan Facebook, sadeliği ve gerçek kimliklere dayalı yapısıyla kullanıcılara nefes aldırdı. MySpace yönetimi, ürünü geliştirmek yerine hızlı para kazanmaya odaklanınca, kullanıcılar kitleler halinde platformu terk etti ve bir zamanların dev sosyal ağı, dijital bir hayalet kasabaya dönüştü.AtariVideo oyun sektörünün doğuşunu simgeleyen Atari, 70'lerin sonu ve 80'lerin başında ev eğlencesinin tek hâkimiydi. Pong ve Pac-Man gibi klasikleri evlere taşıyan marka, tarihin en hızlı büyüyen şirketlerinden biri olmuştu ancak Atari'nin çöküşü, kalite kontrolsüzlüğü ve aceleciliği yüzünden gerçekleşti.Piyasaya o kadar çok ve o kadar kalitesiz oyun sürdüler ki tüketicilerin markaya olan güveni tamamen sarsıldı. Özellikle efsanevi bir başarısızlık olarak anılan "E.T." oyunu, o kadar kötüydü ki satılmayan milyonlarca kopyası New Mexico'daki bir çöle gömüldü. 1983'teki büyük video oyun krizini tetikleyen bu yönetim hataları, Atari'nin donanım pazarındaki liderliğini kaybetmesine ve yerini Nintendo ile Sony gibi Japon devlerine kaptırmasına neden oldu.Compaq1980’lerin ve 90’ların bilgisayar dünyasına geri döndüğümüzde, Compaq adını duymayan neredeyse yoktu. IBM’in masaüstü bilgisayarlarını kopyalayıp daha taşınabilir ve uygun fiyatlı hâle getirerek devleşen şirket, bir dönem dünyanın en büyük PC üreticisi unvanını bile elinde bulunduruyordu ancak Compaq’ın sonunu getiren şey, pazarın aşırı rekabetçi hâle gelmesi ve fiyat savaşları oldu.Dell gibi rakipler, doğrudan satış modeliyle maliyetleri düşürüp çok daha ucuza bilgisayar satmaya başlayınca, Compaq’ın bayi ağına dayalı hantal yapısı bu hıza yetişemedi. Giderek düşen kâr marjları ve şirket içindeki yönetim belirsizlikleri markayı zayıflattı. Son darbe ise 2001 yılında HP ile yapılan tartışmalı birleşmeyle geldi. Bu birleşme Compaq markasını canlandırmak yerine onu HP’nin gölgesinde bıraktı ve zamanla marka tamamen rafa kaldırılarak teknoloji tarihinin tozlu sayfalarına karıştı.SegaOyun dünyasında Nintendo’nun en büyük rakibi olan ve "Sonic" karakteriyle çocukluğumuza renk katan Sega, aslında donanım dünyasından çekilmek zorunda kalan en hüzünlü devlerden biridir. 90’larda Mega Drive (Genesis) ile altın çağını yaşayan şirket, ne yazık ki PlayStation’ın piyasaya girmesiyle sarsıldı. Sega’nın sonunu getiren asıl olay ise Saturn ve Dreamcast konsollarında yapılan stratejik hatalardı.Dreamcast, döneminin çok ötesinde, internet bağlantılı harika bir konsol olmasına rağmen, çıkış zamanlaması ve pazarlama eksikliği yüzünden beklenen satışı yapamadı. Sony’nin PlayStation 2 ile yarattığı devasa rüzgâr karşısında Sega’nın nefesi tükendi. Donanım üretmenin maliyetini artık karşılayamayan şirket, radikal bir kararla konsol üretimini tamamen durdurdu ve sadece oyun geliştiren bir firmaya dönüşerek donanım pazarındaki dev ünvanını kaybetti.PalmAkıllı telefonlardan önce "avuç içi bilgisayar" (PDA) dediğimiz cihazlar vardı ve bu pazarın tartışmasız kralı Palm idi. İş dünyasında elinde o küçük kalemle (stylus) Palm Pilot kullanan birini görmek büyük bir prestij göstergesiydi. Aslında Palm, bugünkü akıllı telefonların atasını yaratmıştı ancak vizyonları o noktada tıkandı kaldı.Apple ve diğer rakipler, parmakla yönetilen, çok daha akıcı ve multimedya odaklı ekranlara geçerken; Palm inatla kalemli kullanımda ve eskiyen işletim sisteminde ısrar etti. Daha sonra geliştirdikleri modern WebOS işletim sistemi harika bir teknoloji olsa da pazara sunmakta çok geç kalmışlardı. Tüketiciler çoktan iPhone ve Android saflarına geçmişti. Yenilikçi ama yavaş hareket eden bu öncü firma, sonunda HP tarafından satın alındı ve kısa süre sonra üretimi tamamen durdurularak yok oldu.