Sanal kart, özellikle internet alışverişlerinde ana kredi kartı bilgilerimizi koruyan bir kalkan görevi görüyor. Dolandırıcılık vakalarının arttığı bu dönemde limit belirleme özelliğiyle hayat kurtaran bu teknoloji, neden hâlâ fiziksel kartların yerini tamamen alamadı?Teknoloji her geçen gün gelişiyor, ödeme sistemleri dijitalleşiyor ancak cüzdanlarımızdaki o plastik kartlardan bir türlü vazgeçemiyoruz. Gelin hem sanal kartların neden daha güvenli olduğuna hem de fiziksel kartlara olan mahkumiyetimizin nedenlerine yakından bakalım.Sanal kart neden "hack'lenemez" bir kale gibi görülüyor?Sanal kartların en büyük avantajı, aslında fiziksel bir varlıklarının olmaması ve ana hesabınızla arasına bir duvar örmesidir. Siz bu kartı oluşturduğunuzda, bankanız size geçici veya limiti sizin belirlediğiniz ayrı bir kart numarası, son kullanma tarihi ve CVC kodu verir.Bu sistemin güvenliği şuradan gelir: Diyelim ki bir alışveriş sitesi hack'lendi ve kart bilgileriniz çalındı. Eğer kullandığınız kart bir sanal kart ise dolandırıcıların ulaşabileceği tek şey, limiti muhtemelen "0 TL" olan veya sadece o işlem için açtığınız boş bir karttır.Ana kredi kartınızın limiti 100.000 TL olsa bile sanal kartınıza tanımladığınız 500 TL'lik limit bittiğinde o kart artık işlevsiz bir sayı dizesine dönüşür. Bu da "kartım kopyalandı" korkusunu büyük ölçüde ortadan kaldırır.Madem bu kadar güvenli, neden fiziksel kartları çöpe atmıyoruz?Sanal kartlar online dünyada kral olsa da gerçek dünya şartları devreye girdiğinde işler değişiyor. Fiziksel kartları tamamen hayatımızdan çıkaramamamızın temelinde "altyapı yetersizliği" ve "teknolojik riskler" yatıyor.İlk ve en büyük engel: ATM zorunluluğu. QR kod ile para çekme teknolojisi yaygınlaşsa da her bankamatikte bu özellik stabil çalışmayabiliyor veya kameranızın o anki durumu işlemi engelleyebiliyor. Nakit paraya ihtiyaç duyduğunuzda fiziksel kart hâlâ en garanti yöntem.Bir diğer neden ise şarj bitme korkusu. Tüm ödeme sisteminizi telefondaki NFC veya sanal kart uygulamalarına endekslerseniz telefonunuzun şarjı bittiğinde dünyanın en zengin insanı bile olsanız o kahveyi satın alamazsınız. Fiziksel kartın pili bitmez.Yaygın kullanım ve POS cihazı gerçeğiHer ne kadar temassız ödeme limitleri artsa da bazı işletmelerde hâlâ eski tip POS cihazları kullanılıyor. Bu cihazlar NFC desteklemediğinde veya temassız işlem hata verdiğinde o kartı "çipinden" okutmak zorunda kalıyorsunuz.İşte bu noktada sanal kartın fiziksel bir çipi olmadığı için çaresiz kalabilirsiniz. Yani fiziksel kart, teknolojinin bizi yarı yolda bıraktığı anlar için cüzdanımızda taşıdığımız bir "B Planı" olarak varlığını sürdürüyor.Peki siz hiç sadece telefonunuza güvenip şarjınız bittiği için kasada kaldığınız o gergin anı yaşadınız mı? Yoksa "cebimde kartım olmadan bakkala bile gitmem" diyenlerden misiniz?