2026’da küresel para birimleri: potansiyel eğilimler ve fırsatlar

Wait 5 sec.

Dolar 2025’te değer kaybı yaşarken 2026 için de dinamikler netleşiyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde portföy çeşitlendirmesi ve kur hedgingi daha önemli bir araç haline geliyor. Riskler ve potansiyel getiriler dikkatle izlenmeli.2025 yılında doların baskısı güçlendi ve DXY endeksi yılın büyük bölümünde yaklaşık yüzde 10 değer kaybetti. Euro karşısında yaklaşık yüzde 13.5, İsviçre frankı karşısında yüzde 13.9, Japon yeni karşısında yüzde 6.4 ve gelişmekte olan para birimleri sepetine karşı yaklaşık yüzde 5.6’lık kayıplar görüldü. Bu hareketlerin arkasında hem yapısal baskılar hem de 2025’te ortaya çıkan yeni riskler yer aldı.Doları zayıflatan başlıca dinamikler arasında artan ABD borç yükü ve bazı iç politik tercihlerle birlikte büyümeye ilişkin rekabet avantajında erime sayılabilir. Ayrıca küresel yatırımcıların ABD varlıklarına karşı hedging talebinde artış görüldü; bu, güvenin uluslararası para politikasına yönelik görünümündeki belirsizlikler ve tarife haberlerinden kaynaklanan hassasiyetle birleşince dolar üzerinde yeni baskılar yarattı.2026 için üç temel soru1. Dolar yapısal bir düşüşe mi gidiyor?Kanıtlar, doların tamamen yapısal olarak çöktüğünü göstermiyor. Zayıflama esas olarak döngüsel ve politika odaklı faktörlerden kaynaklanıyor: ABD büyümesinin yavaşlaması, faiz oranı farklarının daralması, bütçe açığı ve enflasyonun yüksek seyrini koruması gibi etkenler etkili oluyor. Ancak dolar, dünyanın başlıca rezerv ve settlement para birimi olmaya devam ediyor; güvenli liman talebi gerektirdiğinde yine cazip görünüyor. Bu durum, uzun vadeli bir yapı bozulmasından çok, döngüsel zayıflık ihtimalini güçlendiriyor.2. 2025 düşüşü doları cazip kıldı mı?Tepkisel olarak değerlemeler 2024’e göre daha iyi görünüyor olsa da, tarihi perspektifte dolar hâlâ nispeten pahalı görülüyor. 34 gelişmiş ve gelişmekte olan para birimi karşısında sadece dokuzunun dolar kadar değer kaybettiği değerlendirildiğinde, dolar açık bir ucuzlama alanına girdiğini söylemek için yeterli değil; “ucuzlama” düzeyi kaldıraçlı bir iyileşme olarak kalıyor.3. Yatırımcılar portföylerini nasıl konumlandırmalı?ABD merkezli yatırımcılar için dış varlıklara artan maruzluk, daha iyi risk-ödül dengesi ve dolara karşı potansiyel yukarı yönlü sürprizler için çekici olabilir. ABD dışı yatırımcılar için ise kur hedging maliyetleri kritik önem kazanıyor. Hedge maliyetleri ülkeye göre değişkenlik gösteriyor; Birleşik Krallık’ta neredeyse sıfıra yakınken, Japonya ve İsviçre’de bu oran yaklaşık %4’e kadar çıkabiliyor. Gelişmiş likiditede bile yüksek getirili piyasalarda pozitif getiri sağlayan senaryolar söz konusu.Alternatifler ve riskler konusunda da uzun vadede net bir “yerine geçecek tek varlık” öne çıkmıyor. Altın güvenli liman olarak popülerliğini koruyor; fakat nakit akışı olmadığından değerlemesi zorlaşıyor ve volatilite yüksek. Japon yeninin değerleme açısından cazip görünmesine rağmen, sadece para birliği nedeniyle ABD hisselerine karşı bu kadarında pozisyon değiştirmek pratik değil. Üçüncü bir para birimine tamamen hedging yapmak da maliyet ve karmaşıklık katıyor. Bu yüzden kur hedginginin kademeli ve esnek yaklaşımı en uygun yol olarak öne çıkıyor; ülkeler arasındaki enflasyon ve faiz oranları arasındaki farklar gözetilmeli.Trade savaşları ve Fed’in duraklaması 2025’i nasıl şekillendirdi2025’te dolar, Fed’in çoğunlukla beklemede kalmasıyla negatif bölgeye girecek şekilde yılı kapattı. ABD’de politika belirsizliği ve “Trade War 2.0” spekülasyonlarıyle yatırımcı güveni dalgalanırken, nispeten daha olumlu tarafa dönülen bazı dönemler yaşandı. Enflasyon beklentileri tarife endişeleriyle yükselse de Fed, geçici fiyat artışlarını kalıcı enflasyon etkisi olmadıkça göz ardı edebileceğini gösterdi. Bu dinamikler, 2026 için de dolar üzerindeki baskıyı belirleyen önemli unsurlar arasında yer alıyor.2026’da önemli para birimlerinin görünümüYen açısından bakıldığında, 140 seviyesi kritik bir test olarak izlemede. 158–160 aralığının aşılması halinde Japon otoritelerinin müdahale riski söz konusu olabilir; BoJ ise ücret büyümesi sürerse ve enflasyon %2’nin üzerinde kalırsa daha sıkılaşabilir. Avrupa tarafında euro ve sterlinde görünüm, büyüme ile ABD’nin faiz indirimi hızına bağlı olarak farklı yönlerde hareket edebilir. Euro/dolar 1.20’e doğru olumlu bir senaryoda yükselebilirken, Avrupa ekonomisi kötü biçimde hayal kırıklığı yaşarsa 1.13–1.10 bandına geri gidebilir. Sterlin açısından ise büyüme yavaşlar ve enflasyon %2 hedefine yaklaşırken BoE’nin faiz indirimleri artabilir; bu durum sterline ek baskı yaratabilir.Notlar:– DXY: ABD dolarının uluslararası rezerv para birimine karşı gücünü ölçen endeks.– Hedging: Kur riskinden korunmaya yönelik finansal işlemler.– Dolar’ın kısa-orta vadeli hareketleri, faiz farkları ve küresel büyüme verileriyle yakından korelasyon gösterecek.